Eylül-Ekim Umre Turları
Umre Turlarında 21.yıl

Umre, Kalbin Yolculuğu

Umre, Kalbin Yolculuğu

Umre

Dr. Özer Akpınar – Araştırmacı / Tarihçi

Zahirde bir ibadet,
Başında bir hicret,
Bir vuslat arzusudur.

Tasavvufi açıdan ise o, bir kalp seferidir.
Dünya hurdalığını terk edip,
Hakikatin eşiğine varma niyetidir.

Umre; kalbe doğru bir seferdir.
Umre, bir gidiştir...
Ama ne mal için, ne de mülk...
Bu gidiş, gönülden arzulanmış bir özlemin sesidir.

"Ey Beytullah! Ben geldim, seninle olmaya geldim."

Sırtında günahın gölgesi,
Elinde gözyaşının secdesiyle çıkar yola salik;
Her adımı, nefsinin zincirlerini kırmak içindir.
Her durağı, kalbin pasını silmek...

Mekke uzakta değil artık,
Zira Mekke, ârifin yüreğindedir.

Kâbe'ye varmak, zahirde bir yürüyüştür.
Ama hakikatte, kalpteki putları devirmektir.

İhram; kefen misali kuşanılır,
"Ben yokum artık!" dercesine...
Ne rütbe,
Ne para,
Ne isim...
Sadece kul,
Sadece hiçlik...
Sadece *"Sen"*e teslimiyet.

Tavaf başlar;
Dönersin, dönersin...
Yedi defa aşkın mihverinde dönersin.
Zannederler Kâbe’yi tavaf ediyorsun,
Hâlbuki sen,
Kalbinin etrafında kayboluyorsun.

Her dönüş, *"Ben"*den bir parçayı bırakmaktır.
Her adım, *"Sen"*e biraz daha yakınlaşmaktır.

Sa’y başlar sonra;
Safâ ile Merve arasında
Hz. Hacer gibi koşturursun,
Bir vuslat ümidiyle,
Bir su arayışıyla...

Ama aradığın su değil,
Aradığın rahmettir.

Ve nihayet saçlar kesilir:
Nefsini, gururunu yere düşer...
Artık ne bir maske kalır yüzünde,
Ne bir perde gözünde...
Sen, sensin artık.

Ve belki ilk kez bu kadar yoksun,
Ve ilk kez bu kadar tamsın...

Umre, vuslatın habercisidir.
Bir çağrıdır içten içe:
"Gel, aradığın Ben’im."

Ve kul cevap verir:
"Lebbeyk, Allahümme lebbeyk..."
(Ey Rabbim, emrine âmadeyim, geldim...)

Diğer Başlıklar