Ravza 9

Ravza – 9
“Ravza’dan Ayrılmak, Giden Değil Kalan Olmak...”
(Bir parçanı orada bırakarak dönmek)
Ne zordur ayrılmak...
Bir kez olsun göz göze geldiysen o huzurlu bahçede, kalbinle;
ayrılık artık sadece bedenledir,
çünkü gönlün çoktan orada kalmıştır.
Sen yürürsün Ravza’dan uzaklaşarak,
ama geride bıraktığın sadece bir selam değildir;
bir yemin, bir teslimiyet, bir izdir...
“Ayrılışta Ağlayan Kalp...”
Ayakların geri dönerken,
kalbin yerinden oynamaz.
O Yeşil Kubbe’ye bir kez daha bakarsın...
biraz daha... biraz daha...
Gözlerin doymamıştır, çünkü kalp de göz de doymaz.
Zira bu aşk, gözle değil; ruhla bakılır.
Giderken bir dua sarar dudaklarını:
“Yâ Resûlallâh...
Senden ayrı kalmak ne zordur.
Beni benden alıp sana getiren Rabbim,
bir daha geliş nasip etsin;
ama bu kez, seni yaşamış olarak...”
“Aslında Kimse Ravza’dan Tamamen Gidemez...”
Ravza’dan ayrılan beden olur,
ama ruh orada misafir kalır.
O bahçede edilen dualar,
kalbin yankısına dönüşür yıllar boyu.
Her seher vaktinde Ravza’dan esen bir rüzgâr
sana sessizce seslenir:
“Kalbin burada... Sen hâlâ bizdesin...”
İşte o zaman anlarsın ki,
Ravza’dan ayrılmak aslında bir dönüş değil;
bir emanettir.
Sen gitmişsindir, ama gözyaşların seccadede kalmıştır.
Duaların hâlâ toprağa düşüyordur,
ve aşkın hâlâ o bahçede kök salıyordur...
“Giden Değil, Kalan Olmak...”
Bir kalp ne zaman gerçekten Ravza’yı sevmişse,
onun ayrılığı yoktur artık.
Çünkü seven, Ravza’dan gitmez;
kendini orada bırakır.
İşte bu yüzden,
ben giden değilim artık...
Ben Ravza’da kalan bir duayım,
bir gözyaşıyım,
bir mahcup ümmetim...
Ve bilirim ki;
her salavat bir adım daha yaklaştırır beni O’na...
Her sabah Ravza’nın serinliğiyle uyanırım,
her akşam oraya özlemle uyurum...
Özer Akpınar
Araştırmacı – Tarihçi
Diğer Başlıklar