Eylül-Ekim Umre Turları
Umre Turlarında 21.yıl

Ravza 2

Ravza – 2
Kalbin Cennet Bahçesi

Ravza...
Peygamber’in (S.A.V.) ayak izlerini taşıyan toprak,
rahmetin şehrinde saklı bir cennet bahçesi...
Burası, dünya ile âhiret arasında ince bir sır gibi uzanan,
kalbi bambaşka bir iklime taşıyan mânevî bir menzil...
Ravza’ya adım atan, aslında kalbinin merkezine adım atar;
ruhunun en derin köşelerinde bir seher vakti uyanır.

Burada nefesler bile fısıltıya dönüşür,
çünkü her adımda Resûlullah’ın huzuru hissedilir.
Mescid-i Nebevî’nin bu müstesna bölümü, maddî ölçülerin ötesinde;
göğsü imanla dolu bir yolcunun iç dünyasına işleyen nurdan bir ırmak gibidir.
Burası, O’nun yaşadığı, tebliğ ettiği, secdeye kapandığı mekânların kalbidir.
Ve bu kalp, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ atmakta,
hâlâ ümmetine şefkatle kucak açmaktadır.


O’na Yaklaşmanın Sırrı

Tasavvuf ehline göre Ravza, zâhirde Mescid-i Nebevî’nin bir parçasıdır;
fakat hakikatte marifetullah yolculuğunun merkezidir.
Çünkü burada, Allah Resûlü’nün huzuruna çıkmak vardır;
vuslatın, tevazuun ve aşkın mekânıdır.
Sûfîler Ravza’yı "Kalbin Hakk’a açılan kapısı" olarak tarif ederler.

Ravza’da secde eden bir kul, aslında Peygamber’ine selâm verirken Allah’a yönelir.
Zira O’nun (S.A.V.) makamı, rahmetin en yüce tezâhürüdür.
Bu yüzden sûfîler, burada edilen her duanın inceldiğine,
kalbin perdelerinin aralandığına inanırlar.
Ravza’nın sessizliği, zikrin en saf hâlidir;
gözyaşıyla ıslanmış her damla, cennetin kokusunu taşır.


Ravza’da Gönüle Düşen Ses...

Ey Ravza,
Sen bir bahçesin ki cennet kokar her yaprağın,
Resûl’ün gölgesi düşer toprağına,
Ve biz, ümmet olmanın mahcubiyetiyle
Başımızı eğip huzurunda susarız.

Ey Ravza,
Sensin aşkın kıblesi, secdenin özü,
Burada kalpler erir, diller zikre döner,
Gözler yaşarır, nefesler titrer...
Çünkü biliriz ki huzurunun eşiği,
Bize en yakın olan cennettir.


Ravza’da Bir Yolcu

Ravza’daki bir yolcu, zamanın akışını unutur.
Secdede kalmak ister.
Ellerini duaya kaldırırken, kalbi "Yâ Resûlallah!" diye çarpar.
Zira bilir ki burası bir mekândan ötesine; bir hâlin adıdır.
Rahmetin gölgesinde arınmak,
O’nun varlığıyla dirilmek...

Ve bu bahçeden ayrılan, aslında ayrılmaz.
Çünkü Ravza, gönüllerde kök salar.
Her namazda, her salavatta, her gözyaşında
Ravza’nın kokusu yeniden duyulur...

Özer Akpınar
Araştırmacı – Tarihçi

Diğer Başlıklar