Eylül-Ekim Umre Turları
Umre Turlarında 21.yıl

Medine 2

 

Medine Aşkı
"Gönül, aşkın kıblesine dönerse, orası Medine olur."

Medine... İsmi anıldığında kalbin içinde bir gül açar, gözde bir rahmet pınarı çağlar.
Mekke cezbe’ye davet eder, Medine ise sükûna...
Biri aşkın ateşi, diğeri aşkın seheridir.
Mekke aşkı yakar, Medine aşkı yatırır, sarar, merhametin örtüsüne büründürür.
Çünkü Medine, Allah Resûlü’nün yürüdüğü yerdir.
Toprağı ayaklarının izini taşır, havası sesinin yankısını...

Medine sadece bir şehir değildir; bir hâl, bir hâlettir.
O, vuslata giden yolun sabırla örüldüğü, hicretin rahmetle meyve verdiği yerdir.
Mekke’den ayrılıp Medine’ye yürümek sadece bir coğrafyadan başka bir coğrafyaya geçmek değil;
nefisten kalbe, benlikten teslimiyete hicret etmektir.
Hicret edenin varacağı son duraktır Medine...
Aşkın menzili, kalbin huzuru...

Hz. Peygamber’in (S.A.V) şu duası vardır:
“Ey Allah’ım! Bize Medine’yi, Mekke gibi; hatta ondan daha sevgili kıl!”
Çünkü O bilirdi: Medine sevgisi, Allah sevgisidir.
O’na bağlanmak, Resûl’e bağlanmak ise aşkın hakikatine uyanmaktır.

Medine’de aşk; şatafatsız, sessiz, tevazu içindedir.
Ravza’ya varırsın; nefsin susar, kalbin konuşur.
Orada sözler kifayetsiz, gözyaşı hikmettir.
Bir tek selamda yüz yıllık ayrılık biter.
Çünkü Resûl oradadır.
Çünkü orası, rahmetin indiği yerdir; nübüvvetin kokusunun toprağa sindiği yerdir.

Medine aşkı, sabırla örülen bir aşktır.
Sevmenin edebini öğretir.
Gözün doymadığı değil, gönlün durulduğu bir sevgidir bu...
Bir gülün açılışını seyretmek gibi... Sessiz, lâkin derinden...

Tasavvuf yolcuları bilirler:
Mekke, "cezbe"; Medine, "sükûn" makamıdır.
Aşkta ilk yangın Mekke’dir, fakat kalbin istirahati Medine’dedir.
Zira Resûl, Medine’ye hicret ederek bizlere şunu öğretmiştir:
Aşkın kemâli hicrette, muhabbetin menzili Medine’dedir.

Ve eğer bir gün, kalbinin içinde Resûl’ün adını anarken gözlerin yaşarıyorsa;
senin içinde bir Medine var demektir.
İçindeki Medine’yi büyüt, orada bir Ravza inşâ et...
Orada Resûl’e bir selam hazırla...
O selam, gecenin ortasında gözyaşıyla yıkanmış bir dua olsun.
Belki de Ravza’nın gülleri, o duanın kokusuyla yeniden açar.

Özer Akpınar
Araştırmacı – Tarihçi

Diğer Başlıklar