Temmuz`da Umre Turları Başlıyor
Umre Turlarında 21.yıl

İhram – Benlikten Soyunmak

İhram – Benlikten Soyunmak

İhram – Benlikten Soyunmak

İhram, yalnızca iki parça kumaş değildir.
İhram, varlıktan soyunmanın adı, benlikten geçmenin sessiz çığlığıdır.

İnsan, üzerine geçirdiği her giysiyle bir kimlik edinir.
Kıyafet sadece örtmez; aynı zamanda anlatır.
İhram ise anlatmaz.
Siler, susturur, unutturur.
Sana kim olmadığını hatırlatır.

“Ey Âdemoğlu, kefenin provasına hoş geldin.
Bu iki beyaz kumaş, ne zengini tanır, ne fakiri.
Bu hâl, mahlûkun sıfır noktasıdır.”


Tasavvufi Bir Derinlik: Fenâ

İhram, tasavvufta Fenâ Fillâh’ın ilk adımıdır.
Kendinden geçmek...
Kendiliği bırakmak...
Benliği Hakk’a teslim etmektir.

Tasavvuf ehli şöyle der:

“Sen sen oldukça, O seni göstermez.
Sen silindikçe, O’ndan bir iz belirmeye başlar.”

İhram giymek, silinmeye razı olmaktır.
Bir “Hiç” olmaktır ki...
Hakk’ın aynası olabilesin.


Varlık ve Hiçlik

İhram, insanın ontolojik durumuna bir meydan okumadır.
Modern dünya,

“Var ol!”
diye bağırır.

İhram ise şöyle der:

“Yok ol ki, gerçek varlığa kavuş.”

İki kumaş, metaforik bir hiçliktir.
Sartre’ın varoluşçu felsefesi,

“Özden önce varlık”
der.

Ama ihramda, ne öz kalır ne varlık.
Sadece şahitlik kalır.

“Ben buradayım ama artık ‘ben’ değilim.”


**İhram giymek,
kimliğini çıkarıp kalbini giyinmektir.
İki parça kumaşla değil,
teslimiyetle örtünmektir.


Dr. Özer Akpınar
Araştırmacı – Tarihçi

Son güncelleme: 30.06.2025

Diğer Başlıklar